Apartmanda köpek bakımıyla ilgili Yargıtay'dan karar!
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi, İzmir'in Karşıyaka ilçesinde yaşayan işitme engelli çifte ait köpeğin apartmandan tahliye edilmesine ilişkin yerel mahkeme kararını değerlendirdi.
İzmir'in Karşıyaka ilçesinde yaşayan işitme engelli çifte ait köpeğin apartmandan tahliye edilmesine ilişkin yerel mahkemenin kararı, Yargıtay tarafından bozuldu.
Yalı Mahallesi'ndeki bir apartmanın yönetimi, işitme engelli Bahattin ve Halime Demir çifti hakkında, yönetim planına aykırı şekilde köpek besledikleri iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
O dönem apartman yöneticisi olan M.N.K, dilekçesinde, "kedi ve köpeklerin apartmandan uzaklaştırılması" yönünde alınan yönetim kurulu kararının çifte iletildiği ancak ailenin verilen sürede buna uymadıkları belirtildi.
M.N.K, çiftin, apartmanın bağımsız bölümlerinde köpeği beslemeleri ve davanın kabulü talebinde bulundu.
Karşıyaka 1. Sulh Hukuk Mahkemesi, "kat maliklerinin yönetim planına aykırı hareket etmelerinin mümkün olmadığı" gerekçesiyle davanın kabulüne karar verdi.
Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 20. Hukuk Dairesince, Halime Demir'e yüklenen yükümlülüğün ne olduğu belirtilmeden sadece "davanın kabulü" şeklinde hüküm kurulması ve kararın gereğinin yerine getirilmesi için davalılara uygun bir süre verilmemesinin doğru görülmediği ifade edildi.
Yerel mahkemenin kararını oy birliğiyle bozulmasına hükmeden daire, kararda şu ifadelere yer verdi:
"Halime Demir'in temyiz dilekçesinde, kendisi ve eşinin işitme engelli olup köpeğin rehber amaçlı besledikleri iddiası karşısında, kendisi ve eşine ait sağlık kurulundan rapor aldırılıp çıkan sonuca göre yaşamlarını sürdürebilmeleri açısında rehber amaçlı köpeğe ihtiyaç duyup duymadığı ayrıca evde beslenen köpeğin bu amaca hizmet edip edemeyeceği hususlarının araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi uygun görülmemiştir" ifadelerine yer verildi.
"Lena evde bakılması zorunlu bir hayvandır"
Demir'in avukatı Senem Demirel, birçok apartmanda standart ve eski bir yönetim planının olduğunu, yerel mahkemenin de mevcut yönetim planında "hayvan beslenemez" yazdığından köpeğin tahliyesine karar verdiğini ileri sürdü.
Buna benzer davalarda güncellenen modern ve yönetim planına göre karar verilmesi gerektiğine işaret eden Demirel, "Ülkemiz, hayvan hakları konusunda önemli adımlar atıyor. Dolayısıyla apartmanlardaki yönetim planlarının 'Hiç kimse ev hayvanını terk edemez.' ibaresinin yer aldığı Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'ne göre düzenlenmesinin şart olduğunu düşünüyoruz. Mahkemelere bunları anlatmaya çalışıyoruz. Sadece (apartman) yönetim planına bakarak 'evde hayvan beslenemez' kararı verilmesi günümüzdeki yasalara göre yasal değildir." şeklinde konuştu.
Demirel, "golden retriever" cinsi köpeğin işitme engelli müvekkillerinin yaşamlarını kolaylaştırdığını ve onlara yardımcı olduğunu söyledi.
Lena isimli köpeğin her türlü komutu aldığını vurgulayan Demirel, şunları kaydetti:
"Örneğin, köpek kapı zili çaldığında bunu müvekkillere bildiriyor. Yine telefon sesi veya ekstra bir ses olduğu zaman onun haberini veriyor. Onların yaşam standartları için Lena evde bakılması zorunlu bir hayvandır. Bu bir keyif ya da özel bir zevk değil. Yerel mahkeme bunların hiçbirini incelemeksizin Lena'nın evden uzaklaştırılması kararı vermiş. Bu, insanların bir evladı olmuş artık. Dolayısıyla Yargıtayın bu kararı bizim için de hayvan hakları için mücadele verenler için de bir ışık oldu."
Yalı Mahallesi'ndeki bir apartmanın yönetimi, işitme engelli Bahattin ve Halime Demir çifti hakkında, yönetim planına aykırı şekilde köpek besledikleri iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
O dönem apartman yöneticisi olan M.N.K, dilekçesinde, "kedi ve köpeklerin apartmandan uzaklaştırılması" yönünde alınan yönetim kurulu kararının çifte iletildiği ancak ailenin verilen sürede buna uymadıkları belirtildi.
M.N.K, çiftin, apartmanın bağımsız bölümlerinde köpeği beslemeleri ve davanın kabulü talebinde bulundu.
Karşıyaka 1. Sulh Hukuk Mahkemesi, "kat maliklerinin yönetim planına aykırı hareket etmelerinin mümkün olmadığı" gerekçesiyle davanın kabulüne karar verdi.
Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 20. Hukuk Dairesince, Halime Demir'e yüklenen yükümlülüğün ne olduğu belirtilmeden sadece "davanın kabulü" şeklinde hüküm kurulması ve kararın gereğinin yerine getirilmesi için davalılara uygun bir süre verilmemesinin doğru görülmediği ifade edildi.
Yerel mahkemenin kararını oy birliğiyle bozulmasına hükmeden daire, kararda şu ifadelere yer verdi:
"Halime Demir'in temyiz dilekçesinde, kendisi ve eşinin işitme engelli olup köpeğin rehber amaçlı besledikleri iddiası karşısında, kendisi ve eşine ait sağlık kurulundan rapor aldırılıp çıkan sonuca göre yaşamlarını sürdürebilmeleri açısında rehber amaçlı köpeğe ihtiyaç duyup duymadığı ayrıca evde beslenen köpeğin bu amaca hizmet edip edemeyeceği hususlarının araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle karar verilmesi uygun görülmemiştir" ifadelerine yer verildi.
"Lena evde bakılması zorunlu bir hayvandır"
Demir'in avukatı Senem Demirel, birçok apartmanda standart ve eski bir yönetim planının olduğunu, yerel mahkemenin de mevcut yönetim planında "hayvan beslenemez" yazdığından köpeğin tahliyesine karar verdiğini ileri sürdü.
Buna benzer davalarda güncellenen modern ve yönetim planına göre karar verilmesi gerektiğine işaret eden Demirel, "Ülkemiz, hayvan hakları konusunda önemli adımlar atıyor. Dolayısıyla apartmanlardaki yönetim planlarının 'Hiç kimse ev hayvanını terk edemez.' ibaresinin yer aldığı Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi'ne göre düzenlenmesinin şart olduğunu düşünüyoruz. Mahkemelere bunları anlatmaya çalışıyoruz. Sadece (apartman) yönetim planına bakarak 'evde hayvan beslenemez' kararı verilmesi günümüzdeki yasalara göre yasal değildir." şeklinde konuştu.
Demirel, "golden retriever" cinsi köpeğin işitme engelli müvekkillerinin yaşamlarını kolaylaştırdığını ve onlara yardımcı olduğunu söyledi.
Lena isimli köpeğin her türlü komutu aldığını vurgulayan Demirel, şunları kaydetti:
"Örneğin, köpek kapı zili çaldığında bunu müvekkillere bildiriyor. Yine telefon sesi veya ekstra bir ses olduğu zaman onun haberini veriyor. Onların yaşam standartları için Lena evde bakılması zorunlu bir hayvandır. Bu bir keyif ya da özel bir zevk değil. Yerel mahkeme bunların hiçbirini incelemeksizin Lena'nın evden uzaklaştırılması kararı vermiş. Bu, insanların bir evladı olmuş artık. Dolayısıyla Yargıtayın bu kararı bizim için de hayvan hakları için mücadele verenler için de bir ışık oldu."