Ali Ağaoğlu: TÜRGEV’e arsa verenin de, alanın da, verdi diyenin de anasını…
Ali Ağaoğlu 17 Aralık sürecinde, inşaat sektörünün ve kendisinin günah keçisi seçildiğini ve bu nedenle gözaltına alındığını belirterek, imar artışı karşılığı TÜRGEV’e arsa bağışladığına ilişkin iddiaları yanıtladı.
Ortaköy'deki evinin bahçesinde bir basın toplantısı düzenleyen Ağaoğlu, “Eğer böyle ibra arsa verildiyse verenin anasını, alanın anasını, verdi diye söyleyenin anasını… “ dedi.
Bu iddiaların çok konuşulduğu günlerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da iddiaları seslendirdiğini hatırlatan Ağaoğlu şöyle konuştu:
"Benim açıklamalarımdan sonra Sayın Kılıçdaroğlu telefon açtı ve benden özür diledi. Ben orada imar planı karşılığında ne para ne de arsa verdim. Bunu, tapudan çıkarmak çok kolaydır. Bırakın tapuyu bir arsa satarken, devrederken belediyede emlak vergisi borçları ödenir orada kayıtları vardır.”
GÜNAH KEÇİSİ OLDUM
17 Aralık sürecinde gözaltına alındığını ancak buna rağmen kabuğuna çekilmediğini söyleyen Ali Ağaoğlu şöyle devam etti:
“Ama o dönemde Türkiye çok talihsiz bir dönem yaşadı. Ne yazık ki inşaat sektörü her zaman günah keçisi olmuştur. Bu defa da özellikle ben mağdurlar arasında oldum. Biliyorsunuz Bakırköy'de bir arazim var orası daha önce sanayi arsasıydı ve imarı da vardı. Ben burayı almadan önce belediye başkanımız Sayın Kadir Topbaş'a danıştım. 18. Madde Uygulaması nedeniyle yapılamıyordu. ‘Bunu kaldırabilir miyiz’ dedim. Orası metruk bir yer olmuştu. Tinerci ve uyuşturucu kullananların barındığı kötü bir alandı. Başkan da memnun olacağını söyledi. Netice olarak ben bu araziyi aldım ve imar düzenlemesi için belediyeye müracaat ettim. 2 yıl geçti ve imarı düzeltilemedi.
BİR B… VARSA
Türkiye'de bürokratik oligarşi var. Benim Yeniköy'de bir arazim var. 2009'dan beri ruhsatımı alamadım. Ruhsatı niye vermiyorsun? Milyonlar yatırmışım. Bir b.. varsa, yanlış varsa reddet. Amcazade Yalıları var Boğaz’da. Türk sivil mimarinin ilk örneği olarak onu kültürel katkı için yapayım dedim. O da 2009'da tasdik oldu hâlâ ruhsat yok. Böyle eziyet olur mu? Kimse kendi kafasına göre imar vermez. Bir yere 50 katı kendi kafana göre yapmıyorsun ki. Rant varsa rantı dağıtan belediyedir. Siz gidin ona sorun.
KADİR BAŞKANI ŞİKAYET ETTİM
Ben de sayın başbakanımızla bir toplantıda karşılaşınca Kadir Bey'i şikâyet ettim. Açıkça ‘2 senedir burasının imarı çözülemiyor’ dedim. ‘Bir yatırımcı için 2 sene beklemek milyonlarca dolar yatırıp beklemek çok yanlış’ dedim. Kanuni haktır. Eğer belediye, 3 ay içinde işinizi halletmezse bir üst makam olan bakanlığa müracaat edersin. Ben de müracaat ettim. Planımızı yaptırdım ve beni bu nedenle gözaltına aldılar. Tek suçum işimi takip etmekti.
EŞEK GİBİ ÇALIŞIYORDUM BENİ KÜSTÜRDÜLER
Berim suçum medyatik bir işadamı olmam. Oysa ki ben hâlâ keserin ucuyla çalışıyorum. Kolejde okurken inşaat işlerine başladım ve sabahları saat 7'yi bir geçe kalktığımı hatırlamam. Ama şimdi 11'den önce işe gitmiyorum. Beni küstürdüler. Ben eşek gibi çalışan bir insanım. İnşaatımda bir santim kalıp hatası olsa orayı yıkarım."
BABACAN'A: BUGÜNE KADAR NE DESTEK VERDİN Kİ...
Şimdi, Sayın Ali Babacan, “Sayın Babacan bir beyanat verdi; ‘artık inşaatı desteklemeyeceğiz sanayiyi destekleyeceğiz’ dedi. Ali Babacan gibi benim de takdir ettiğim iyi bir ekonomi bakanı bu açıklamayı niye yaptı anlamadım. Talihsiz bir açıklama. Ya kardeşim sen bugüne kadar inşaata ne destek verdin ki.. İnşaat kendi kaynağını kendi yaratan sektördür. Bugün Ak Parti başarılı olduysa bunda inşaatın büyük payı vardır.
Destek verildi mi? Hayır. Bu lafı söylemek için 100 liran vardır ve onu sanayiye vermemişsin de inşaata vermişsindir. Öyle bir şey yok. Bugün TOKİ'ye Hazine'den bir kuruş verilmedi. Kaynağını kendisi yarattı. Başında çok iyi bir bakan vardı ki o bakan sayın Bayraktardı.
Bugün o da sıkıntılı. Ben 1984'te yine konut yapıyordum. Rahmetli Özal dönemiydi ve tuğla bulamıyordum. Fabrikaya nakit vermişim mal alamıyorum. Fabrikanın önünde kamyonlarımız yatıyordu. Gittim 180 milyon liraya verip Tekirdağ'da tuğla fabrikası aldım. Şu anda da o fabrika devam ediyor. Kiraya verdim, tuğlamı oradan alıyorum. Benim sanayiciliğim de var.
SONUNA KADAR SANAYİCİNİN ARKASINDAYIZ
Türkiye'de üreten cezalandırılıyor. Sanayicilik meşakkatli iştir. Sanayici kolay para kazanamaz. Tabii ki sanayicinin desteklenmesini en çok isteyenlerden biri de benim. Sen onlara ucuz kredi ver. Ucuz elektrik ver, ucuz işgücü ver. Şu anda bir patron bir işçiye 100 lira vermek için 189 lira ödüyor. Benim bir elemanıma 5 bin 400 lira vermek için cebimden 10 bin 200 lira çıkıyor. Dünyada böyle bir yük yok. Sayın Bakan bu ayıbı düzeltsin.
Ona vermediğin kaynağı bana mı verdin? ‘Ucuz enerji’ diyoruz. ‘Enerji Piyasasını Dinamitleme Kurulu’na dönüşen bir EPDK’mız var. 2009'da Seferihisar’da lisans aldım iki senede askeriyeden, MİT’ten izin çıktı. Sonra imar için müracaat ediyorsun iki senedir de onu bekliyoruz. Ve geçen gün EPDK 200 civarında lisansı iptal kararı aldı.
Bunlardan biri de benim lisansım. 3 yılda ihaleye girme yasağı koydu. Zamanı biz harcamadık ki izin verecek devlet kurumlarının kaybettirdiği bir zaman var. Enerjide bütün büyük yatırımcılar aynı durumda. Dün itibariyle EPDK’nın 9 kişilik yönetim kurulu hakkında ceza, iptal, görevi kötüye kullanma ve suistimal davası açtım. Sen böyle yaparsan yerli yabancı yatırımcının önünü kesersin. Sanayici neden dünyanın en pahalı enerjisini kullanıyor?
Ülke doğalgaza mahkum olmuş, sen ne yapmaya çalışıyorsun. Ondan sonra da sanayiciye destek verelim. Elektrik kesilirse sanayici ne yapacak? Üretmeyen bir toplum yaşayamaz biz de sanayicinin sonuna kadar arkasındayız ama desteklemenin şekli bu değil.
Bu iddiaların çok konuşulduğu günlerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da iddiaları seslendirdiğini hatırlatan Ağaoğlu şöyle konuştu:
"Benim açıklamalarımdan sonra Sayın Kılıçdaroğlu telefon açtı ve benden özür diledi. Ben orada imar planı karşılığında ne para ne de arsa verdim. Bunu, tapudan çıkarmak çok kolaydır. Bırakın tapuyu bir arsa satarken, devrederken belediyede emlak vergisi borçları ödenir orada kayıtları vardır.”
GÜNAH KEÇİSİ OLDUM
17 Aralık sürecinde gözaltına alındığını ancak buna rağmen kabuğuna çekilmediğini söyleyen Ali Ağaoğlu şöyle devam etti:
“Ama o dönemde Türkiye çok talihsiz bir dönem yaşadı. Ne yazık ki inşaat sektörü her zaman günah keçisi olmuştur. Bu defa da özellikle ben mağdurlar arasında oldum. Biliyorsunuz Bakırköy'de bir arazim var orası daha önce sanayi arsasıydı ve imarı da vardı. Ben burayı almadan önce belediye başkanımız Sayın Kadir Topbaş'a danıştım. 18. Madde Uygulaması nedeniyle yapılamıyordu. ‘Bunu kaldırabilir miyiz’ dedim. Orası metruk bir yer olmuştu. Tinerci ve uyuşturucu kullananların barındığı kötü bir alandı. Başkan da memnun olacağını söyledi. Netice olarak ben bu araziyi aldım ve imar düzenlemesi için belediyeye müracaat ettim. 2 yıl geçti ve imarı düzeltilemedi.
BİR B… VARSA
Türkiye'de bürokratik oligarşi var. Benim Yeniköy'de bir arazim var. 2009'dan beri ruhsatımı alamadım. Ruhsatı niye vermiyorsun? Milyonlar yatırmışım. Bir b.. varsa, yanlış varsa reddet. Amcazade Yalıları var Boğaz’da. Türk sivil mimarinin ilk örneği olarak onu kültürel katkı için yapayım dedim. O da 2009'da tasdik oldu hâlâ ruhsat yok. Böyle eziyet olur mu? Kimse kendi kafasına göre imar vermez. Bir yere 50 katı kendi kafana göre yapmıyorsun ki. Rant varsa rantı dağıtan belediyedir. Siz gidin ona sorun.
KADİR BAŞKANI ŞİKAYET ETTİM
Ben de sayın başbakanımızla bir toplantıda karşılaşınca Kadir Bey'i şikâyet ettim. Açıkça ‘2 senedir burasının imarı çözülemiyor’ dedim. ‘Bir yatırımcı için 2 sene beklemek milyonlarca dolar yatırıp beklemek çok yanlış’ dedim. Kanuni haktır. Eğer belediye, 3 ay içinde işinizi halletmezse bir üst makam olan bakanlığa müracaat edersin. Ben de müracaat ettim. Planımızı yaptırdım ve beni bu nedenle gözaltına aldılar. Tek suçum işimi takip etmekti.
EŞEK GİBİ ÇALIŞIYORDUM BENİ KÜSTÜRDÜLER
Berim suçum medyatik bir işadamı olmam. Oysa ki ben hâlâ keserin ucuyla çalışıyorum. Kolejde okurken inşaat işlerine başladım ve sabahları saat 7'yi bir geçe kalktığımı hatırlamam. Ama şimdi 11'den önce işe gitmiyorum. Beni küstürdüler. Ben eşek gibi çalışan bir insanım. İnşaatımda bir santim kalıp hatası olsa orayı yıkarım."
BABACAN'A: BUGÜNE KADAR NE DESTEK VERDİN Kİ...
Şimdi, Sayın Ali Babacan, “Sayın Babacan bir beyanat verdi; ‘artık inşaatı desteklemeyeceğiz sanayiyi destekleyeceğiz’ dedi. Ali Babacan gibi benim de takdir ettiğim iyi bir ekonomi bakanı bu açıklamayı niye yaptı anlamadım. Talihsiz bir açıklama. Ya kardeşim sen bugüne kadar inşaata ne destek verdin ki.. İnşaat kendi kaynağını kendi yaratan sektördür. Bugün Ak Parti başarılı olduysa bunda inşaatın büyük payı vardır.
Destek verildi mi? Hayır. Bu lafı söylemek için 100 liran vardır ve onu sanayiye vermemişsin de inşaata vermişsindir. Öyle bir şey yok. Bugün TOKİ'ye Hazine'den bir kuruş verilmedi. Kaynağını kendisi yarattı. Başında çok iyi bir bakan vardı ki o bakan sayın Bayraktardı.
Bugün o da sıkıntılı. Ben 1984'te yine konut yapıyordum. Rahmetli Özal dönemiydi ve tuğla bulamıyordum. Fabrikaya nakit vermişim mal alamıyorum. Fabrikanın önünde kamyonlarımız yatıyordu. Gittim 180 milyon liraya verip Tekirdağ'da tuğla fabrikası aldım. Şu anda da o fabrika devam ediyor. Kiraya verdim, tuğlamı oradan alıyorum. Benim sanayiciliğim de var.
SONUNA KADAR SANAYİCİNİN ARKASINDAYIZ
Türkiye'de üreten cezalandırılıyor. Sanayicilik meşakkatli iştir. Sanayici kolay para kazanamaz. Tabii ki sanayicinin desteklenmesini en çok isteyenlerden biri de benim. Sen onlara ucuz kredi ver. Ucuz elektrik ver, ucuz işgücü ver. Şu anda bir patron bir işçiye 100 lira vermek için 189 lira ödüyor. Benim bir elemanıma 5 bin 400 lira vermek için cebimden 10 bin 200 lira çıkıyor. Dünyada böyle bir yük yok. Sayın Bakan bu ayıbı düzeltsin.
Ona vermediğin kaynağı bana mı verdin? ‘Ucuz enerji’ diyoruz. ‘Enerji Piyasasını Dinamitleme Kurulu’na dönüşen bir EPDK’mız var. 2009'da Seferihisar’da lisans aldım iki senede askeriyeden, MİT’ten izin çıktı. Sonra imar için müracaat ediyorsun iki senedir de onu bekliyoruz. Ve geçen gün EPDK 200 civarında lisansı iptal kararı aldı.
Bunlardan biri de benim lisansım. 3 yılda ihaleye girme yasağı koydu. Zamanı biz harcamadık ki izin verecek devlet kurumlarının kaybettirdiği bir zaman var. Enerjide bütün büyük yatırımcılar aynı durumda. Dün itibariyle EPDK’nın 9 kişilik yönetim kurulu hakkında ceza, iptal, görevi kötüye kullanma ve suistimal davası açtım. Sen böyle yaparsan yerli yabancı yatırımcının önünü kesersin. Sanayici neden dünyanın en pahalı enerjisini kullanıyor?
Ülke doğalgaza mahkum olmuş, sen ne yapmaya çalışıyorsun. Ondan sonra da sanayiciye destek verelim. Elektrik kesilirse sanayici ne yapacak? Üretmeyen bir toplum yaşayamaz biz de sanayicinin sonuna kadar arkasındayız ama desteklemenin şekli bu değil.