Algida'dan, 100 milyon dolarlık ikinci fabrika
Algida, 100 milyon dolara mal olacak Konya fabrikasının temelini attı. Bir yıl içinde tamamlanması planlanan yatırımın temel atma törenine Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Unilever üst düzey yetkilileri ve yerel yönetim yetkilileri katıldı.
Yaklaşık 46 futbol sahası büyüklüğünde bir araziye inşa edilecek fabrikanın önümüzdeki yıl üretime başlaması planlanıyor. 16 ülkeye ihracat yapan Algida, Konya Fabrikasıyla Ortadoğu, Afrika ve sütlü ürünlerin yasak olduğu ve yasal izni beklenen Avrupaya'yı da hedefliyor. Tüm dünyada bundan sonra inşa edilecek Algida fabrikalarına da modellik edecek şekilde inşa edilecek yapı, dünyadaki Enerji ve Çevre Dostu Tasarımda Liderlik (LEED) sertifikalı ilk dondurma fabrikası olacak.
Unilever Türkiye, Rusya, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Orta Asya ve Kafkasya Başkan Yardımcısı ve Unilever Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) İzzet Karaca, törende yaptığı konuşmada, Algida'nın 100 milyon doları aşkın bütçeyle tamamlayacağı Konya Fabrikası'ndan Ortadoğu ve Afrika'ya açılmayı hedeflediğini belirterek, "Türkiye'de Çorlu'dan sonra ikinci, tüm dünyada 35'inci Algida üretim tesisi olacak Konya Fabrikası önümüzdeki yılın mayıs ayında üretime başlayacak. Dünyadaki ilk LEED sertifikalı dondurma fabrikası olması planlanan tesiste, yağmur ve yüzey suyunun yeniden kullanımı, ısı geri kazanımı, yerinde atık ayrıştırma gibi ileri çevre kriterleri uygulanacak" dedi.
Unilever'in Anadolu'daki büyük dönüşüm ve gelişimi titizlikle takip ettiğini ve desteklediğini belirten İzzet Karaca, şunları ifade etti: "Anadolu'daki dönüşüme destek vermek adına, gündemimizdeki çok önemli bir yatırımı buraya yönlendirdik. Fabrikamız 2013 yılında yaklaşık 300 kişilik bir işgücüyle üretime başlayacak. Yılda 80 milyon metreküp üretim yapacak ve ilerleyen dönemde 200 milyon metreküpe kadar çıkacak. Konya'ya yatırımımızın hem bölgeye hem de ülkemize katma değer yaratacağına inanıyoruz. Hammadde tedarikinde kolaylık, Konya Şeker'in burada olması, süt tedarikinin kolay olması, Mersin limanına yakınlık, ithal malzemelerin kakao gibi ulaşım yakınlığı, ekonomik gelişim, lojistik avantajı, yüksek ve nitelikli işgücü, sanayi altyapısı, ihracat pazarlarına yakınlık, deprem riskinin az olması gibi faktörlerle birlikte, Konya yerel yönetiminden gördüğümüz destek değerlendirerek yatırımımız için en uygun yer olan Konya'da karar kıldık. Bu yatırımın diğer yabancı yatırımcılar için de bir güven ve teşvik vesilesi olmasını temenni ediyorum." -Hedef Ortadoğu, Afrika ve Avrupa ülkelerine ihracat- Konya fabrikasında yalnızca Türkiye için üretim yapılmayacağını, Ortadoğu, Afrika ve yasal izni alınması beklenen Avrupa ülkelerine de ihracat hedeflendiğini açıklayan Karaca, "Unilever olarak ülkemize daha fazla yatırım yapmak istiyoruz. Bu yatırımlardan doğan üretimi daha fazla ihracata yönlendirerek, ekonomimizin önemli bir sorunu olan cari açığın azaltılmasına da imkanlarımız ölçüsünde katkıda bulunmayı çok önemsiyoruz. Fabrikada üretilecek ürünlerin yüzde 90'ını ihraç etmeyi hedefliyoruz. Bu üretim sayesinde yabancı yatırımcıların da dikkatini çektiğimizi ve Türkiye'nin ihracat üssü olmasına katkı sağladığımızı düşünüyoruz" diye konuştu.
İzzet Karaca, bu büyüklükte bir yatırımın Türkiye'ye yapılmasında Türkiye'nin son yıllarda Ortadoğu, Kuzey Afrika'da yüklenmiş olduğu uluslararası misyonunun da çok büyük etkisi olduğunu ve Türkiye'deki sekizinci fabrikaları olduğunu ifade etti.
"Türkiye'nin potansiyelini biliyoruz"
Törenden önce bir araya geldiği basın mensuplarının sorularını yanıtlayan İzzet Karaca, Standard and Poor's'un (S&P) Türkiye'nin notunu indirmesinin yatırım kararlarına etkisine ilişkin soruyu, "S&P'nin kararı bizi etkilemedi. Biz yatırım kararlarımızı derecelendirme kuruluşlarına göre almıyoruz. Türkiye'nin potansiyelini biliyor ve yatırımlarımızı kendi stratejilerimize göre belirliyoruz. Bu yüzden biz Türkiye'de kriz dönemlerinde yatırımlar yaptık. Potansiyeli biliyoruz ve daha da büyüyeceğini öngörüyoruz" dedi.
"Yeni teşvik yasasını çok önemli buluyorum"
Karaca, yeni teşvikle ilgili olarak da, "Yeni teşvik yasasını cari açığı engelleyici özellikleri açısından çok önemli buluyorum. Bu arada biz yatırımı yaparken teşvikten dolayı yatırımımızı yapmadık. Zaten yatırım teşvike göre yapılmaz. Henüz yönetmelikleri belli olmadı. Bize olan etkisi varsa faydalanırız" ifadesini kullandı.
Tüm yatırım ve faaliyetlerinde olduğu gibi Konya yatırımında da Unilever Sürdürülebilir Yaşam Planı (USYP) kriterlerine öncelik verildiğini anlatan Karaca, "Algida, ABD'deki Yeşil Binalar Konseyi (USGBC) tarafından geliştirilen ve yeşil bina uygulamalarını destekleyen Enerji ve Çevre Dostu Tasarımda Liderlik (LEED) sertifikasına sahip olacak ilk dondurma fabrikasını inşa ediyor. Ürünlerin üretimi ve kullanımından kaynaklanan çevresel ayak izini yarı yarıya azaltmayı hedefleyen Unilever Sürdürülebilir Yaşam Planı, bir milyardan fazla insanın sağlık ve esenliklerini geliştirmek üzere harekete geçmelerine yardım etmeyi, tarımsal hammaddelerin yüzde 100'ünü sürdürülebilir kaynaklardan elde etmeyi hedefliyor" şeklinde konuştu.
Dondurma tüketiminde 20 yılda 13 kat artış
Unilever'in üretimde litre bazında dünyanın en büyük fabrikası olan Algida Çorlu Fabrikasıyla dondurma pazarına girdiği 1990 yılında, yıllık yaklaşık 900 bin litrelik bir pazar hacmi bulunduğunu, 20 yıl içinde, bu 900 bin litrenin yaklaşık 3 günde satılır hale geldiğini aktaran Karaca, "Pazara girdiğimizde 0,3 litre oranında olan kişi başı yıllık dondurma tüketimi bugün 4 litreye ulaştı. Litre bazında Avrupa'da birinci sıraya oturmayı başardık. Çorlu fabrikamızda, 1990'da sadece Türkiye'ye üretim yapıyorduk. Bugün ise Avrupa Birliği dışında Türkiye'den tam 16 ülkeye ihracat yapıyoruz. Yeni fabrikayla Ortadoğu, Afrika ve Avrupa'yı hedefliyoruz" dedi.