ABD'nin kamu borcu zannedilenin 18 katı

ABD’nin ünlü finans şirketi AllianceBernstein, ülkenin kamu borcunun gerçek boyutunu saptamak üzere bir araştırma başlattı. Yapılan araştırmalara göre devlet borcu, ülkenin gayri safi milli hasılasının yüzde 1832’sini oluşturuyor. Bu oran ise, ABD hükümetinin iddia ettiğinin 18 katına tekabül ediyor.

ABD’nin en tanınmış finans şirketlerinden birisi olan AllianceBernstein, hükümetin kamu borçlarının gerçek boyutunu saptamak üzere bir çalışma yürüttü. Çalışmanın sonuçları ise, tüm basın kuruluşlarını şaşkına uğrattı. Ülkenin finans kanalı CNBC tarafından yayınlanan Wall Street raporuna göre, ABD’nin kamu borçları ülke ekonomisinin neredeyse yüzde 2000’ini oluşturuyor.

AllianceBernstein’ın yayınladığı çalışmanın bu denli ilgi görmesinin tek nedeni ABD basınında yankı uyandırması değil, aynı zamanda bu borç tanısının ülkenin en çok tanınan finans kuruluşlarından birisi tarafından yapılmış olması. Söz konusu şirketin günümüzde 586 milyar dolar servete sahip olan ekonomist Zalman Haim Bernstein tarafından kurulmuş olması, bu tahminlerin daha da ciddiye alınmasına yol açıyor.

CNBC muhabirleri, AllianceBernstein’in ABD hükümetinin gerçek borcunu nasıl hesapladığını ve bu çalışmanın neden bu denli önemli olduğunu şu ifadelerle açıklıyor: “AllianceBernstein, ABD’nin kamu borcunun gerçek boyutunu hesaplamak üzere bir yöntem geliştirdi ve gerekli sonuçları da elde eldi. Yayınlanan sonuçlara göre ABD’nin kamu borcu, ülkenin gayri safi milli hasılasının yüzde 1832’si kadar. Söz konusu hesaplamayı titizlikle yürüten şirket yalnızca tahviller gibi geleneksel hükümet borcu kalemlerini değil, sosyal güvenlik, emeklilik ve sağlık sistemi programlarına harcanması planlanan geleceğe dönük borçları da hesaba kattı. Tüm bunlar bir araya geldiğinde ise, ortaya korkunç bir tablo çıktı.”

HÜKÜMET YÜZDE 106 OLARAK AÇIKLAMIŞTI

Genellikle devlet borçlarından söz açıldığında ABD hükümeti, borçlarının ülkenin gayri safi milli hasılasının yüzde 106’sına tekabül etmekte olan 22.5 trilyon dolardan fazla olmadığını iddia etmekteydi. Üstelik hazinenin diğer devlet kuruluşlarına olan borçları bu hesaba katılmadığında, kamu borcunun yüzde 16.7 trilyon dolarla ülkenin gayri safi milli hasılasının yalnızca yüzde 78’ine tekabül ettiği söyleniyordu. Ancak AllianceBernstein şirketinin baş ekonomisti Philipp Carlsson-Szlezak’ın açıklamalarına göre ABD’nin toplam borcu hesaplandığında, iddia edilenden çok daha kötü bir tablo ortaya çıkıyor. Zira ülkenin kamu borcu 388 trilyon doları aşıyor.

Bu rapor ise akıllara, ABD’nin yüz trilyonlarca dolar borçla nasıl başa çıkacağı sorusunu getiriyor. Ancak ABD Başkanı Donald Trump, konuşmalarında buna sıkça değiniyor. Seçimlerde elde ettiği zaferden önce dahi Trump, ABD ekonomisini koca bir balona benzetiyor ve doların yeniden canlandırılması gerektiğini düşünüyordu. Eğer doların değeri düşürülürse, borçları ödemek de kolaylaşacaktı. Tabii bu durum ne küresel ekonomik sisteme ne de ABD’nin derinleşen ekonomik krizine fayda sağlayacaktı, ancak öyle ya da böyle ülke ‘sözünde durarak’ borcunu ödemiş olacaktı. Dolayısıyla dolara bağımlı olan tüm yabancı ülkeler, ABD’nin borç krizinden nasibini alacaktı. Ancak Çin ve Rusya gibi ülkeler, dolardan emin adımlarla uzaklaşmak için altın stoklarını genişlettiklerinden ötürü, bu krizden en az etkilenecek ülkeler arasında olacaklar.