ABD'deki seçim sonuçları Trump'ı nasıl etkileyecek? İşte tüm merak edilenler...
Demokrat Parti, sekiz senenin ardından ABD Kongresi'nin alt kanadı Temsilciler Meclisi'nde çoğunluğu ele geçirdi.
ABD'de dün yapılan ara seçimlerde 435 üyeli Temsilciler Meclisi de yenilendi.
Demokratların çoğunluğu kazanabilmek için en az 23 seçim bölgesini Cumhuriyetçilerin elinden alması gerekiyordu.
Demokratlar, kilit bölgelerin önemli bir kısmını kazanarak, çoğunluğu ele geçirmeyi başarırken, Senato da ise sandalye kaybetti ve çoğunluk Cumhuriyetçilerin elinde kaldı.
Böylece son iki yıldır, yürütme ve yasamanın tamamının tek bir partiye ait olduğu dönem de sona ermiş oldu.
Temsilciler Meclisi'nin Demokratların eline geçmesinin ABD Başkanı Donald Trump için de önemli sonuçlar doğurması bekleniyor.
Temsilciler Meclisi azınlık lideri Nancy Pelosi, Demokratların çoğunluğu ele geçirmesinin ardından yaptığı açıklamada, bu sonuçların "kuvvetler ayrılığını" güçlendireceğini belirterek, artık halkın çıkarlarının yasama süreçlerinde hakim olacağını söyledi.
Yasamada Demokratlar daha çok söz sahibi
Temsilciler Meclisi'nde çoğunluğu ele geçirmekle Demokratlar yasama süreçlerinde daha fazla söz sahibi olmuş olacak.
Cumhuriyetçilerin yasa çıkarma konusunda son iki yıldaki kadar rahat davranamayacağı ifade ediliyor.
Bu da bazı önemli konularda Demokrat Kongre üyeleri ile Beyaz Saray arasında daha sıkı pazarlıkların yaşanacağı anlamına geliyor.
Trump'ın Kongre'nin desteğine ihtiyacı duyduğu konular arasında ekonomik reformlar, göçle ilgili yeni kurallar ve sağlık sistemiyle ilgili yasal düzenlemeler yer alıyor.
Trump, geçen hafta Florida'da yaptığı açıklamada, "Seçim günü Demokratların zafer kazanması, tüm dünyadaki insan kaçakçılarına, uyuşturucu kaçakçılarına, uyuşturucu satıcılarına ve çete üyelerine yaldızlı bir davetiye göndermek olacak. Cumhuriyetçiler, bu ülkenin suçlu yabancılar değil, yasalara uyan Amerikalılar için bir sığınak olması gerektiğine inanıyor" dedi.
Trump açısından bu durumun bir diğer önemli sonucu da Cumhuriyetçilerin şu ana kadar sıcak bakmadığı bir dizi konuyla ilgili Temsilciler Meclisi komitelerinin soruşturma başlatma ihtimali.
Demokrat Parti'nin önde gelen isimleri Trump yönetimiyle ilgili bir dizi konuda soruşturma başlatmak istediklerini açıklamıştı.
Bu konuların başında Trump kampanyası ile Rusya'nın ilişkileri ve Rusya'nın 2016 başkanlık seçimlerine müdahale ettiğine yönelik iddialar geliyor.
Azil süreci Temsilciler Meclisi'nde başlıyor
Temsilciler Meclisi'nin yetkisinde olan bir diğer konu da başkanların azil sürecinin başlatılması.
Temsilciler Meclisi'nde herhangi bir üye, başkan hakkında azil süreci başlatmak için girişimde bulunabiliyor.
Bu başvuru daha sonra Temsilciler Meclisi Adalet Komitesi'nin önüne gidiyor. Burada azil sürecinin devam edip etmeyeceği kararı oy çokluğuyla alınıyor.
Adalet Komitesi'nin onay vermesi halinde bir de Temsilciler Meclisi'nde oylama yapılıyor.
Salt çoğunluğun kabul etmesi durumunda da azil süreci Senato'da devam ediyor.
Senato halen Cumhuriyetçilerin elinde olduğu için Temsilciler Meclisi'nde bu süreç yürütülse bile kısa vadede bir sonuç çıkma olasılığı düşük görülüyor.
Bununla birlikte azil sürecinin başlatılması ihtimalinin, Trump yönetiminin, politikalarını uygulama konusunda eskisi kadar rahat hareket etmesini önleyebileceği belirtiliyor.
Demokratların çoğunluğu kazanabilmek için en az 23 seçim bölgesini Cumhuriyetçilerin elinden alması gerekiyordu.
Demokratlar, kilit bölgelerin önemli bir kısmını kazanarak, çoğunluğu ele geçirmeyi başarırken, Senato da ise sandalye kaybetti ve çoğunluk Cumhuriyetçilerin elinde kaldı.
Böylece son iki yıldır, yürütme ve yasamanın tamamının tek bir partiye ait olduğu dönem de sona ermiş oldu.
Temsilciler Meclisi'nin Demokratların eline geçmesinin ABD Başkanı Donald Trump için de önemli sonuçlar doğurması bekleniyor.
Temsilciler Meclisi azınlık lideri Nancy Pelosi, Demokratların çoğunluğu ele geçirmesinin ardından yaptığı açıklamada, bu sonuçların "kuvvetler ayrılığını" güçlendireceğini belirterek, artık halkın çıkarlarının yasama süreçlerinde hakim olacağını söyledi.
Yasamada Demokratlar daha çok söz sahibi
Temsilciler Meclisi'nde çoğunluğu ele geçirmekle Demokratlar yasama süreçlerinde daha fazla söz sahibi olmuş olacak.
Cumhuriyetçilerin yasa çıkarma konusunda son iki yıldaki kadar rahat davranamayacağı ifade ediliyor.
Bu da bazı önemli konularda Demokrat Kongre üyeleri ile Beyaz Saray arasında daha sıkı pazarlıkların yaşanacağı anlamına geliyor.
Trump'ın Kongre'nin desteğine ihtiyacı duyduğu konular arasında ekonomik reformlar, göçle ilgili yeni kurallar ve sağlık sistemiyle ilgili yasal düzenlemeler yer alıyor.
Trump, geçen hafta Florida'da yaptığı açıklamada, "Seçim günü Demokratların zafer kazanması, tüm dünyadaki insan kaçakçılarına, uyuşturucu kaçakçılarına, uyuşturucu satıcılarına ve çete üyelerine yaldızlı bir davetiye göndermek olacak. Cumhuriyetçiler, bu ülkenin suçlu yabancılar değil, yasalara uyan Amerikalılar için bir sığınak olması gerektiğine inanıyor" dedi.
Trump açısından bu durumun bir diğer önemli sonucu da Cumhuriyetçilerin şu ana kadar sıcak bakmadığı bir dizi konuyla ilgili Temsilciler Meclisi komitelerinin soruşturma başlatma ihtimali.
Demokrat Parti'nin önde gelen isimleri Trump yönetimiyle ilgili bir dizi konuda soruşturma başlatmak istediklerini açıklamıştı.
Bu konuların başında Trump kampanyası ile Rusya'nın ilişkileri ve Rusya'nın 2016 başkanlık seçimlerine müdahale ettiğine yönelik iddialar geliyor.
Azil süreci Temsilciler Meclisi'nde başlıyor
Temsilciler Meclisi'nin yetkisinde olan bir diğer konu da başkanların azil sürecinin başlatılması.
Temsilciler Meclisi'nde herhangi bir üye, başkan hakkında azil süreci başlatmak için girişimde bulunabiliyor.
Bu başvuru daha sonra Temsilciler Meclisi Adalet Komitesi'nin önüne gidiyor. Burada azil sürecinin devam edip etmeyeceği kararı oy çokluğuyla alınıyor.
Adalet Komitesi'nin onay vermesi halinde bir de Temsilciler Meclisi'nde oylama yapılıyor.
Salt çoğunluğun kabul etmesi durumunda da azil süreci Senato'da devam ediyor.
Senato halen Cumhuriyetçilerin elinde olduğu için Temsilciler Meclisi'nde bu süreç yürütülse bile kısa vadede bir sonuç çıkma olasılığı düşük görülüyor.
Bununla birlikte azil sürecinin başlatılması ihtimalinin, Trump yönetiminin, politikalarını uygulama konusunda eskisi kadar rahat hareket etmesini önleyebileceği belirtiliyor.