Konut Haberleri
18 Ara 2015 18:21
Son Güncelleme: 10 Oca 2019 03:55
3 kuruşa Hacıhüsrev'i satmıyoruz!
1983 yapımı Tokatçı filminde anlatılana benzer bir durum Beyoğlu'nun Hacıhüsrev semtinde yaşanıyor. Filmde köylülerin arsalarını, istimlak edileceği bahanesiyle satın almaya çalışan Şevket Altuğ ve Kemal Sunal'ın yerine ise Polat Holding geçmiş.
Kentsel dönüşüm kapsamında Beyoğlu'nun Hacıhüsrev semtinde inşasına başlanan Piyalepaşa İstanbul projesi, 13 Kasım 2015'te düzenlenen bir lansmanla basına tanıtıldı.
Lansman devam ederken dışarıdan duyulan bağırışlarsa gazetecileri telaşlandırdı. Neler olduğunu öğrenmeye çalışan gayrimenkul editörleri, dışarıda eylem yapan kalabalığın, evlerini Polat Holding'e satmak istemeyen mahalleliler olduğunu öğrendiler.
Önce Sulukule'den şimdi de Hacıhüsrev'den gönderiliyorlar
Roman vatandaşların Sulukule'den sonra yoğun olarak yaşadığı Hacıhüsrev semtinin kaderi de Sulukule'den farklı olmadı. 2013 yılında kentsel dönüşüm alanı olarak belirlenen semtin imar planı da aynı yıl onaylandı. Geçtiğimiz yıllarda Sulukule'den çıkmak zorunda kalan Romanlar bu yılın başlarında inşaat şirketlerinin bölgeye gelmesiyle Hacıhüsrev'i de terketmek zorunda kaldı.Kentsel dönüşüm adı altında mağduriyet yaşanıyorHacıhüsrev semtinin iştah açıcı lokasyonu inşaat şirketlerinin cebini doldururken, gariban halkı ise sürgüne mahkum etti. Yıllardır yaşadıkları mahallelerini terk etmek istemeyen halk, bir araya gelerek 'dönüşüm' adı altında yaşadıkları mağduriyete başkaldırdı. Öncelikle İstiklal Mahallesi Koruma Derneği adı altında bir oluşum kurarak seslerini duyurmaya çalışan Hasıhüsrev halkı, evlerini yok pahasına satmamaya kararlı.
"Bizi tehdit ediyorlar"
Mahalle sakinlerinden Beyoğlu Belediyesi'nde görev yapan Erol Dokumacı lansman günü eylem yapanların arasında bulunduğunu belirterek "O gün ben de oradaydım. Aramızdan iki kişiyi seçip içeri aldılar. Fakat içeride de umduğumuzu bulamadık, bize hiçbir bilgi verilmedi." dedi. Mahallede muhtar ve başka kişilerin paralı askerler gibi tutulduğunu söyleyen Dokumacı, "Bize korku salarak bizi buradan göndermek istiyorlar. Bize 'buraları devlet elinizden alacak, istimlak edilecek, size para verilmeyecek' gibi sözlerle tehdit ediyorlar. Daha sonra da çok komik fiyatlar teklif ederek evleri bizden satın almaya çalışıyorlar" diye konuştu.
"İyilerle kötülerin savaşına dönüştü"
Bir diğer mahalle sakini Murat Kaştaş ise "Eğer arsaları bize satmazsanız buraları kamulaştıracaklar, sizin evlerinizi alıp üzerine kültürel alanlar yapacaklar, arsalarınız elinizden gidecek diyorlar. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir zulüm yapılmamıştır. Buradan gitmek istemiyoruz. Bizi sürgün etmeye çalışıyorlar. Burada büyük bir haksızlık yapıyorlar, gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar gideceğiz. Burada kentsel dönüşüm adı altında iyiler ve kötülerin savaşı var" dedi.
"Fareler evlerimizin içinde cirit atıyor"
Hacıhüsrev semtinde 30 senedir ikamet ettiğini söyleyen Ahmet Kahya "Şu anki durumdan memnun değilim. Satın aldıkları yerleri yıkmadan gidiyorlar, yıktıkları yerlerin de çöpünü bırakıyorlar. Mahallede fareler cirit atıyor." dedi. 3 katlı binasına 150 bin lira teklif edildiğini söyleyen Kahya, "Benim arsamın değeri 500 bin lira ediyor. Bana evimin değerini vermiyorlar, verseler giderim. Ben İstanbul'da 150 bin liraya nereden daire alabilirim?" diye konuştu.
"Mahalleye adam diktiler"
Doğup büyüdüğü yeri terketmek istemediğini söyleyen Çağlar Kaştaş "Bu bir rant projesi, halka hizmet etmiyor. Biz yerinde dönüşüm istiyoruz. Su an yapılanlar mahallenin sosyal dokusunu bozuyor. Mahallenin harabeye dönmesiyle suç oranı arttı, artık suçlular mahallede daha rahat hareket ediyor. Yıkılan yerlerin lağımlarını bile açıkta bırakıyorlar, sokaklar pislik yuvasına döndü." dedi. Mahallede inşaat şirketlerinin çalışanlarının gezip halkın arasına fitne soktuğunu söyleyen Kaştaş şunları söyledi: "Mahalleye getirdikleri birkaç adamla huzuru bozmaya çalışıyorlar. Bu adamlar miras anlaşmazlıkları olan aileleri bulup inşaat şirketlerinin patronlarına söylüyorlar. Onlar da kaç para verirlerse versinler tamam diyorlar. Polat Holding bu mahalleden alabileceği kadar yeri aldı, fakat biz kesinlikle çıkmayacağız." dedi.
Sedef Öztürk / Emlakrotasi.com
Lansman devam ederken dışarıdan duyulan bağırışlarsa gazetecileri telaşlandırdı. Neler olduğunu öğrenmeye çalışan gayrimenkul editörleri, dışarıda eylem yapan kalabalığın, evlerini Polat Holding'e satmak istemeyen mahalleliler olduğunu öğrendiler.
Önce Sulukule'den şimdi de Hacıhüsrev'den gönderiliyorlar
Roman vatandaşların Sulukule'den sonra yoğun olarak yaşadığı Hacıhüsrev semtinin kaderi de Sulukule'den farklı olmadı. 2013 yılında kentsel dönüşüm alanı olarak belirlenen semtin imar planı da aynı yıl onaylandı. Geçtiğimiz yıllarda Sulukule'den çıkmak zorunda kalan Romanlar bu yılın başlarında inşaat şirketlerinin bölgeye gelmesiyle Hacıhüsrev'i de terketmek zorunda kaldı.Kentsel dönüşüm adı altında mağduriyet yaşanıyorHacıhüsrev semtinin iştah açıcı lokasyonu inşaat şirketlerinin cebini doldururken, gariban halkı ise sürgüne mahkum etti. Yıllardır yaşadıkları mahallelerini terk etmek istemeyen halk, bir araya gelerek 'dönüşüm' adı altında yaşadıkları mağduriyete başkaldırdı. Öncelikle İstiklal Mahallesi Koruma Derneği adı altında bir oluşum kurarak seslerini duyurmaya çalışan Hasıhüsrev halkı, evlerini yok pahasına satmamaya kararlı.
"Bizi tehdit ediyorlar"
Mahalle sakinlerinden Beyoğlu Belediyesi'nde görev yapan Erol Dokumacı lansman günü eylem yapanların arasında bulunduğunu belirterek "O gün ben de oradaydım. Aramızdan iki kişiyi seçip içeri aldılar. Fakat içeride de umduğumuzu bulamadık, bize hiçbir bilgi verilmedi." dedi. Mahallede muhtar ve başka kişilerin paralı askerler gibi tutulduğunu söyleyen Dokumacı, "Bize korku salarak bizi buradan göndermek istiyorlar. Bize 'buraları devlet elinizden alacak, istimlak edilecek, size para verilmeyecek' gibi sözlerle tehdit ediyorlar. Daha sonra da çok komik fiyatlar teklif ederek evleri bizden satın almaya çalışıyorlar" diye konuştu.
"İyilerle kötülerin savaşına dönüştü"
Bir diğer mahalle sakini Murat Kaştaş ise "Eğer arsaları bize satmazsanız buraları kamulaştıracaklar, sizin evlerinizi alıp üzerine kültürel alanlar yapacaklar, arsalarınız elinizden gidecek diyorlar. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir zulüm yapılmamıştır. Buradan gitmek istemiyoruz. Bizi sürgün etmeye çalışıyorlar. Burada büyük bir haksızlık yapıyorlar, gerekirse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne kadar gideceğiz. Burada kentsel dönüşüm adı altında iyiler ve kötülerin savaşı var" dedi.
"Fareler evlerimizin içinde cirit atıyor"
Hacıhüsrev semtinde 30 senedir ikamet ettiğini söyleyen Ahmet Kahya "Şu anki durumdan memnun değilim. Satın aldıkları yerleri yıkmadan gidiyorlar, yıktıkları yerlerin de çöpünü bırakıyorlar. Mahallede fareler cirit atıyor." dedi. 3 katlı binasına 150 bin lira teklif edildiğini söyleyen Kahya, "Benim arsamın değeri 500 bin lira ediyor. Bana evimin değerini vermiyorlar, verseler giderim. Ben İstanbul'da 150 bin liraya nereden daire alabilirim?" diye konuştu.
"Mahalleye adam diktiler"
Doğup büyüdüğü yeri terketmek istemediğini söyleyen Çağlar Kaştaş "Bu bir rant projesi, halka hizmet etmiyor. Biz yerinde dönüşüm istiyoruz. Su an yapılanlar mahallenin sosyal dokusunu bozuyor. Mahallenin harabeye dönmesiyle suç oranı arttı, artık suçlular mahallede daha rahat hareket ediyor. Yıkılan yerlerin lağımlarını bile açıkta bırakıyorlar, sokaklar pislik yuvasına döndü." dedi. Mahallede inşaat şirketlerinin çalışanlarının gezip halkın arasına fitne soktuğunu söyleyen Kaştaş şunları söyledi: "Mahalleye getirdikleri birkaç adamla huzuru bozmaya çalışıyorlar. Bu adamlar miras anlaşmazlıkları olan aileleri bulup inşaat şirketlerinin patronlarına söylüyorlar. Onlar da kaç para verirlerse versinler tamam diyorlar. Polat Holding bu mahalleden alabileceği kadar yeri aldı, fakat biz kesinlikle çıkmayacağız." dedi.
Sedef Öztürk / Emlakrotasi.com