Güncel
24 Haz 2019 14:26 Son Güncelleme: 24 Haz 2019 14:41

21 kişiye mezar olan bina için yargılama başladı

İstanbul'un Kartal ilçesinde 21 kişinin hayatını kaybettiği, 14 kişinin yaralı kurtarıldığı Yeşilyurt Apartmanı'nın çökmesine ilişkin biri tutuklu 3 sanığın 'taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma' suçundan on beşer yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı.

21 kişiye mezar olan bina için yargılama başladı

Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanık Uğur Mısırlıoğlu ile tutuksuz sanık Arzu Keleş Baran ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada, 15 mağdur da hazır bulundu. Öte yandan hakkında yakalama kararı bulunan sanık Suzan Çayır ise duruşmaya gelmedi.

Mağdurlardan, çöken binadan 45 saat sonra yaralı olarak kurtarılan 16 yaşındaki Mert Aydın'ın ise tekerlekli sandalye ile duruşmaya katıldığı görüldü.

Tutuksuz sanık Arzu Keleş Baran, savunmasında, diğer sanık Suzan Çayır'ın sahibi olduğu Sanem Mimarlık'ta yapı ressamı stajyeri olarak çalışmaya başladığını belirterek, "Staj sonrası da 1992 ile 1993 yılları arasında yapı ressamı olarak çalıştım. Firmada mimari proje çiziyordum. Bu bina 1992'de yapılmış ama benim bilgim dahilinde değil. İşe başladığım zaman sanık Suzan Çayır bana surveyanlık yapabileceğimi söyledi. Birlikte surveyanlar Derneğine gittik kayıt yaptırdık. Sonra da Büyükşehir Belediyesine kayıt yaptırdık. Sanık Suzan Çayır bana 'Sürveyan olarak bana imza atabileceğimi, bunun karşılığında bana ücret verebileceğini' söyledi. Ancak sorumluluklarım veya yapmam gerekenlerle ilgili bana bilgi vermedi" ifadelerini kullandı.

Ofis personeli olarak sanık Suzan Çayır'ın söylediklerini yerine getirdiğini ifade eden Baran, "Suça konu Yeşilyurt isimli binaya ait projedeki yapı ruhsatındaki sürveyan olarak ismimin yazılı bulunduğu yerdeki imza bana ait değildir. O tarihte ofis çalışanlarından formları kim dolduruyorsa o imza atmış olabilir. O zaman ben 17 yaşındaydım. O konuda tecrübem yoktu. İmza bana ait değil ama ait olsa bile o dönemde 17 yaşındaydım. Bu sebeple tüm sorumluluğun üzerime yıkılmasını kabul etmiyorum. Bu olayda benim herhangi bir sorumluluğum yoktur. Suçlamayı kabul etmiyorum" diye konuştu.

Tutuklu sanık Uğur Mısırlıoğlu da kimlik tespitinde eşini 6 ay önce kaybettiğini ve 2 çocuğu olduğunu belirterek, "Mimarım. Öncelikle böyle üzücü bir olay nedeniyle karşınızda olmaktan üzüntü duyuyorum. Ölenlere Allah'tan rahmet, yaralılara da şifa diliyorum. Suzan Çayır'ın mimarlık ofisinde çalışırken sınırları belirlenmiş bir sorumluluk alanım yoktu. Bana verilen her türlü talimat ve görevi mesleğe yeni başladığım için elimden geldiğince gerçekleştirdim. Özetle ofisin tüm yetkilisi ve sahibi Suzan Çayır'dı" dedi.

Yeşilyurt Apartmanı'nın yapımı boyunca gerekli denetim ve yükümlülükleri yerine getirdiklerini savunan Mısırlıoğlu, olayda bir kusurunun ve kabahatinin olmadığını, bu nedenle hakkında tahliye karar verilmesini talep etti.

21 KİŞİ HAYATINI KAYBETMİŞTİ

Kartal Orhantepe Mahallesi Bankalar caddesi Sema sokağındaki Yeşilyurt apartmanının 6 Şubat saat 15.59 sıralarında çökmesi sonucu 21 kişi hayatını kaybetmiş, 14 kişi de yaralı kurtarılmıştı.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, yapı iznine göre 7 katlı olan ancak 9 katlı yapılan Yeşilyurt Apartmanı'nın bina inşaatında kullanılan beton kalitesinin projede öngörülen beton sınıfını karşılamadığı, kullanılan betonun TS standartlarında belirtilen kriterlere uygun olmadığı belirtiliyor.

İddianamede, binada kullanılan malzemelerin standartlara uygun olmadığı, beton kalitesinin düşük olduğu, deniz kumu kullanılması nedeniyle demirlerin korozyona uğradığı, kötü malzeme kullanımı ve inşaatın projesine aykırı olarak tamamlanması ile de taşıyıcı sisteme fazlasıyla yük bindiği ve tüm bu olumsuzlukların bir araya gelmesiyle binanın çöktüğü kaydediliyor.

Binanın projesini oluşturan Suzan Çayır, inşaatın teknik uygulama sorumlusu Uğur Mısırlıoğlu ile yapı ruhsatının "mesuliyet alan" bölümünde sürveyan olarak görev yapan Arzu Keleş Baran'ın "taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçunu işlediği savunulan iddianamede, sanıkların ikişer yıldan on beşer yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.